RSS Feed

‘Genel’ Category

  1. GSoC, hayat, yaz

    July 13, 2011 by Oğuz Yarımtepe

    GSoC 2011’de ara dönem deÄŸerlendirme sürecine girildi. Bu zamana kadar yapılanları danışmanlar bildirirken, öğrenciler de hem organizasyonu hem de danışmanlar hakkındaki fikirleri belirten anketi dolduruyor.

    Ben bu ana kadar bir “proof of concept” olması için 3 boyutlu bir dünya üzerinde kötü amaçlı yazılımların dağılımlarını görselledim. Bakmak isteyenler için WebGL destekli bir tarayıcı gerektiÄŸini belirteyim. hpfeeds yardımı ile merkezi bir balçanağından (Dionaea) çekilen verilerin coÄŸrafik koordinatlarına göre görsellenmesi prensibine dayanıyor. Bar uzunlukları kötü amaçlı yazılım miktarlarına karşılık geliyor. hpfeeds ile çekilen veride henüz zaman damgası olmadığından zamana göre gruplanmış verilerde henüz anlamlı bir bilgi yok.

    Şimdilerde de mesh oluşturup bu verileri grid üzerindeki dalgalanmalar olarak göstermeye çalışmaktayım.  Meraklısı için detaylı İngilizce bir girdiyi buraya yazmıştım.

    GSoC’un bu ara dönem deÄŸerlendirmesinden önce yatan ilk ödeme ile kendime epeydir istediÄŸim internet tablet ve Kindle aldım. Tablet için Archos 101, Kindle için de Kindle 3 (114$) olanını tercih ettim. Elde 500$ olunca hazır da birileri USA’den gelirken getirebileceÄŸi için bu iki ürünü Amazon’dan sipariÅŸ etmiÅŸtim. 10” tableti genelde tarayıcıda ya da PDF’te bir ÅŸeyler okumak için kullanıyorum. Firefox’un Read It Later eklentisini kullanıyorum. Android tarafındaki uygulaması yardımıyla da, gün içinde okumaya üşendiÄŸim ya da sonraya bıraktıklarımı açıp okuyabiliyorum. Ekran başında oturamayıp, Twitter da neler oluyor veya ExDergi sayılarını okumak için oldukça rahat bir alet, internet tablet.

    Kindle ile de aram iyi sayılır. Kindle’ı olanlardan (Sedat Gündüz ve Necdet Yücel) edindiÄŸim mobi formatında kitaplardan sonra, Instapaper kullanarak okuduklarım daha bir zevkli geliyor. Mesela Murat Eren‘in uzun günlük girdilerini Instapaperdan Kindle cihazıma yollatıp okuyorum.  Calibre kullanarak çevirdiÄŸim PDF formatındaki bir doktora tezi de baÅŸarılı bir ÅŸekilde Kindle’da okunabiliyor.

    5 Eylül’de evleniyorum. Kıbrıstayken planladığımız süreç , önce Çanakkale’ye geliÅŸ, sonrasında evlilik hazırlıkları ile devam etti. Sürecin kendisi hiç bitmeyecek gibi dursa da 5 Eylül’den sonra baÅŸka süreçler içerisinde olacağımı biliyorum.


  2. Yaz kodlaması bu Pazartesi başlıyor

    May 22, 2011 by Oğuz Yarımtepe

    GSoC 2011’de zaman çizgisinde kodlamanın baÅŸlayacağı güne geliyoruz. Pazartesi artık projeyle ilgili takvim çalışmaları ve okumalar yerini kodlamaya bırakacak.

    Honeynet projesinde, geçen haftalarda herkese projeleri için Redmine ve git hesapları verildi. Bizle de süre zarfında, projemizle ilgili detayları danışmanlarımızla konuşarak belirlemeye çalıştık. Ben kendi adıma kafamda neyi nasıl yaparımı araştırdım. Araştırmalarım sonunda kafamdaki çözümü netlleştirdim denebilir. Geçen hafta içerisinde de artık birer zaman çizgisi belirlenmesi istendi. Diğer tüm öğrenciler gibi ben de uyabileceğim bir zaman çizgisi yazdım. Ayrıca tüm kabul edilen öğrencilere honeynet.org üzerinde birer de Drupal hesabı açılıp, haftalık olarak buraya günlük yazılması da istendi. Ben buna mümkün olduğunca uymaya çalışıyorum. Takip etmek isteyenler için benim günlüğün de yer aldığı Honeynet günlük adresi burada.

    Honeynet projesinde bir haberleÅŸme listemiz yanında bir de “Chapter” dedikleri ve ülke bazlı çalışan ekiplerin olduÄŸu listemiz var. Tüm “Chapter” ların listesine bakarken henüz Türkiye için bir çalışma grubu oluÅŸturulmadığını da farkettim.  Türkiye’de Honeynet projesi ile ortak çalışan birileri var mı bilmiyorum ama projeye olan katkım arttıkça Türkiye için bir Chapter oluÅŸturmak faydalı olabilir diye düşnüyorum. En aktif gruplardan birisi Australian ekibi. Çinliler de epey bir yazılım geliÅŸtirmiÅŸ durumda. Åžimdilik fikir aÅŸamasında olan bu niyetim, projeye olan katkım arttıkça ÅŸekillenir diye düşünüyorum.

    Tüm kabul edilmiÅŸ arkadaÅŸlara kolay gelsin diyorum 🙂


  3. Internet yasakları

    May 15, 2011 by Oğuz Yarımtepe

    Bugün Türkiyedeki diğer illerde olduğu gibi, 22 Ağustosta uygulanacağı söylenen yeni Internet erişim kurallarını protesto etmek için Çanakkalede de bir yürüyüş vardı. LKD Bayrakları da yürüyüşte yerini almıştı.

    Öyle kalabalık denecek bir katılım yok idi. Bu akÅŸam bahar ÅŸenlikleri kapsamında konser verecek Gripin, Uykusuz sever gençler, bir iki bilgisayar mühendisliÄŸi öğrencisi ve bilmediÄŸim bazı aktivistler… Kordon boyunda yapılan yürüyüşte kimi görenler garip garip baktı ne diyor bu adamlar ne sansürü dedi, kimi alkışlayarak destek oldu. Siyasi bir eylem deÄŸildi yapılan. 22 AÄŸustosta seçmemiz gerekecek ve aslında yasal bir dayanağı da olmayan ve adeta bir dayatma gibi sunulan adı da paket olan, önceden tanımlanmış filtreli eriÅŸimlerden birini seçmemiz gerektiÄŸini okuyup duyan herkesin noluyoruz yahu bu ne saçma iÅŸmiÅŸ demek için yaptığı bir yürüyüştü. Hala ne olduÄŸunu bilmeyenler varsa buraya ekleyeyim. LKD son olarak tüm üyelerine de gönderdiÄŸi bir basın açıklaması yaparak durumu ortaya koymuÅŸtu:
    00000000.LKD Internetime Dokunma Basin Aciklamasi 15may2011

     

    Eskiden ama çalıştığım konular ile ilgili ama gündemle ilgili sağda solda lafı geçen, bu zaten biliniyordur dediğim konuların gerçekten de bilindiğini sanırdım. Son zamanlarda karşılaştığım durumlar gösteriyor ki, gerçekler öyle değilmiş. Ben de söylemiş olayım, bir kurumun/kişinin herkes adına Internet erişimi ile ilgili karar alıp sonra da bunu seçeceksiniz demesi anti-demokratiktir. Kamu görevlisi olanlar bu tür yaptırımlara pek alışkındır muhtemelen. Ama biz çekiyoruz bari memleketin kalanına yapmayalım ve bu erişim yasaklarını bu işin uzmanları, STKlar ve mümkün olduğunca çok kafa ile oturup karara bağlayalım.


  4. var mısın var mısın

    February 8, 2009 by Oğuz Yarımtepe

    Sunucu: merhaba Neşe Hanım, yarışmamıza hoş geldiniz.

    NeÅŸe: HoÅŸ bulduk.

    Sunucu: Heyecanlı mısınız?

    Neşe: Aslında buraya gelirken çıkıcam direk söylicem, kimseye sormıcam diyordum ama buraya çıkınca biraz heyecan bastı sanki

    Sunucu: O zaman biraz sizi ve ailenizi tanıyalım. Anneniz, babanız, dedeniz, köpeÄŸiniz, eski kocanız, …. da gelmiÅŸ sizi desteklemeye. Bakalım neÅŸe hanım kimmiÅŸ?

    Arka ses: NeÅŸe Hanım 19bilmem kaç Londra doÄŸumlu. Multi milyarder bir ailenin tek kızı. EÄŸitimini özel okullarda tamamladıktan sonra baba parasıyla Londra’nın 2.en büyük alışveriÅŸ merkezini açtı. Halen oranın genel müdürlüğünü yapıyor. NeÅŸe Hanım hummer kullanıp, uçağıyla Paris üzerinde dolaÅŸmayı seviyor. Yarışmadan kazandığı yarayla tek çocuÄŸuna iyi bir gelecek saÄŸlayacak.

    çılgın izleyici kitlesi alkışlar, ıslıklar

    Sunucu: peki Neşe Hanım o zaman başlayalım. Elimdeki parayı atıyorum. Sizce yazı mı tura mı?

    Neşe Hanım: Aslında ben buraya gelirken kesin yazı dicem diye düşünüyordum, şimdi biraz kararsız kaldım

    Sunucu: O zaman Haydar Abiye bir danışalım, ne diyorsun Haydar Abi?

    Haydar Abi: Valla Kemal, geçen gün sen çizgili gömlek giymiştin şimdi dikkat ettim gömleğin düz ve beyaz. O açıdan bence tura gelecek ama gene de ben etkilemiş olmıyayım.

    NeÅŸe Hanım: O zaman bir de Necla’ya sorsak? Pek emin olamadım.

    Necla: Ya neşe, biliyorsun ben dedim mi tura getirtiyorum, yani bu gece de öyle olacak. Ama ben gene de etkilemiş olmayayım.

    çılgın izleyici kitlesi çoÅŸar, “ne ÅŸe ne ÅŸe” diye bağırmaya baÅŸlar.

    Sunucu: Bir saniye telefonda Murtaza var, diyor ki bu kadar parası olan birinin ne işi var bu programda, zaten saçma bir program yapıyoruz, bir de üstüne para mı verelim bu kıza? Hazır madem gelmiş, biz de zaten yapacağımız kadar reyting yapmışızdır yazsın bize 50000YTLlik bir çek de haftaya erotik bir şeyler bulalım getirelim.

    Sunucu: Ne diyorsun Neşe Hanım Var Mısın yoksa Var Mısın?

    Neşe Hanım: eee şey ikincisi madem.

    Sunucu: oldu madem şu çeke bir imza alalım, hadi geçmiş olsun.

    Yazanın notu: Tüm kanallardaki tüm yarışma ve evlilik programlarının kaldırılmasını istiyorum.


  5. stepne

    July 22, 2008 by Oğuz Yarımtepe

    Arabaların stepnesi var biz insanoğlunun neden yok?

    Beyin için stepne istiyorum. Yorulunca, ağrıyınca, bozulunca değiştirebileceğimiz yedek bir stepnemiz olsa fena olmaz mıydı?