RSS Feed
  1. Android için gerçek zamanlı “push” servisi

    December 17, 2011 by Oğuz Yarımtepe

    Android için gerçek zamanlı “push” servisine ihtiyacımız vardı. Hem Internet hem de Intranette çalışssın istiyorduk. Android için böylesi bir araÅŸtırma yapınca ilk akla gelen c2dm oluyor. android 2.2 ile gelen bu servis Google sunucularını kullanarak gerçek zamanlı olarak cihazınıza mesaj göndermenizi saÄŸlıyor. Gel gör ki bunu için Internet gerekiyor. En tipik örneÄŸi cihaz kapalı iken, Android Markete girip bir uygulamayı indir dedikdten sonra cihazınız açılıp Internete baÄŸlandıktan sonra o uygulamayı indirmeye baÅŸlaması.

    Biraz araÅŸtırınca MQTT kullanarak, bir aracı sunucu ile de bu iÅŸin yapılabileceÄŸini gördüm. Hatta yapılmış örnekler de bulmak mümkün. Ben buradaki örnek uygulamasını Android projesi olarak Eclipse’e aktardım. Yerelime “broker” denilen ve MQTT üzerinden iletiÅŸip gönderdiÄŸiniz mesajları Android cihazlara yollayacak olan bir sunucu kurdum. Tercihim Mosquitto‘dan yana oldu. Ubuntu için


    apt-add-repository ppa:mosquitto-dev/mosquitto-ppa

    demek ve sonrasında mosquitto paketini kurmak yeterli. Ayar dosyasında cihaz erişimleri için güvenlik tanımlamaları yapmak mümkün. Kullanıcı adı tanımlamak, üye olunacak başlıkları belirlemek ve bu başlıklar için cihaz IDleri tanımlamak mümkün.

    Varsayılan ayarlarla da örnek Android uygulaması çalışıyor. Derlemenin olabilmesi için MQTT için bir jar dosyasına ihtiyaç var. IBM sayfasından indirilebilir. wmqtt.jar dosyasını (J2SE dizini altındaki) Android projenizin derleme yoluna harici bir jar olarak eklemeniz gerekiyor.

    Gelen arşiv dosyası içerisinde wmqttSample.jar isimli bir de istemci örneği var. J2SE dizini altındaki bu uygulamayı yerelinizde


    java -jar wmqttSample.jar

    deyip çalıştırabiliyorsunuz. Gelen ekranda “Connect” kısmına tıklayıp sonrasında da “testing” dite bir baÅŸlığa üye olup yazdığınız mesajları “Publish” kısmına tıklayarak Android uygulamanızda görebilirsiniz.  Kaynak koddaki String topics[] = { “testing/#” }; kısmını testing olarak deÄŸiÅŸtirdim.

    Bu sayede yerel aÄŸda/Internet’te çalışan bir MQTT sunucu kullanarak bir API aracılığı ile (Python APIsi var) Android cihazlarınıza yerel/Internet üzerinden gerçek zamanlı mesajlar göndermiÅŸ olabilirsiniz.


  2. Andorid iso ile sanal makinede Android koÅŸturmak

    December 13, 2011 by Oğuz Yarımtepe

    Android için uygulama yazarken genel olarak Eclipse ve Android SDK kullanarak yazılan kod derleme sırasında sanal bir cihazda test ediliyor. Sanal makinenin açılması, oluÅŸan derlenmiÅŸ apknın makineye kurulması, kurulduktan sonra sizin açılan sanal cihazda etkileÅŸim ile menulerde gezinmeniz bazen yavaÅŸ olabiliyor. Beraber çalıştığımız öğrenciler X86 için derlenmiÅŸ ve sanal makineye kurmanızı saÄŸlayan bir iso bulmuÅŸlar. Projenin sayfasında sadece 2.2 için deÄŸil 2.3 ve farklı donanımlar için derlenmiÅŸ isoları da bulmak mümkün. Ben 2.2 olanını VirtualBox’a kurdum. Kurulum yapıldıktan sonra çıkan “Create Fake SD Card” seçeneÄŸini de aktif edip kurulumdan sonra sanal bir SD kart oluÅŸturulmasını saÄŸlamak gerekiyor. Android’in kurulacağı bir disk yanında Virtualbox’ta oluÅŸturulan sanal makineye ikinci bir disk ekleyip ext2 ile formatlayıp, etiket olarak SDCARD atanması da söyleniyor.[1][2]

    Sonuçta elinizde daha hızlı çalışan bir Android oluyor. Bu sanal Android’e dışarıdan bir apk kurmak da epey kolay. Bunun için Android SDK içerisinden çıkan adb komutunu kullanmak lazım:

    adb connect :5555

    ile cihaza bağlandıktan sonra


    adb install -r apk_dosyasi.apk

    komutu ile kurulum yapmak mümkün.

    Bu komut sonunda eğer sertifika hatası alınıyor ise uygulamanın kök dizininde önce


    update project --target hedef_cihaz_numarası --path .

    demek gerekiyor. Hedef cihaz numarası da


    android list targets

    komutu ile öğrenilebiliyor. android komutu da android-sdk içerisinde bulunuyor. Bu işlemden sonra


    ant -Dsdk.dir=android_sdk_yolu release

    ile uygulamanın bulunduğu dizinde bin altında imzalanmamış bir apk oluşturmak mümkün. Oluşan apkyı imzalamak için ise http://developer.android.com/guide/publishing/app-signing.html#ExportWizard adresinde yazılanları takip etmek yeterli. Sonrasında uygulamayı adb ile kurup sanal makinede denemek mümkün.


  3. Yeni nesil log tutma

    December 10, 2011 by Oğuz Yarımtepe

    Bir süredir bir log sunucusu kurmanın derdindeydik. Benim açımdan okunabilir bir ÅŸekilde tutmak önemli idi. Konsoldan dosya dosya bir takım grep bash iÅŸlemleri ile gerektiÄŸinde log analizi yapmak istemiyordum. Klasik yaklaşım syslog-ng ile bir sunucuda logları düz metin olarak tutmak idi. Necati Graylog2 ile MongoDB kullanarak log sunucusu kurduÄŸundan bahsetmiÅŸti. Ben de güncel yaklaşımı biraz araÅŸtırayım dedim. Sonuç olarak Logstash + Graylog2 çözümüne vardım.Aslında önerilen yaklaşım bu ikisine ek olarak bir de Elasticsearch kullanmak. Sebebi de Graylog2’nin arÅŸivleme özelliÄŸi üzerine kurulmamış olması. Elasticsearch ile arama ve arÅŸivleme iÅŸini büyük (örneÄŸin 5GB) veri tabanı boyutlarında hızlandırmak. Logstash bu iÅŸin hem sunucu hem de istemci tarafımda kullanılıyor.

    Logu gönderilmek istenen sunucularda logstash çalıştırılarak Linux konsolundan bildiÄŸimiz “tail” iÅŸlemi ile log dosyasına her eklenen satır ayar dosyasındaki çıktıya gönderiliyor. Sürekli bir takım kayıtların gönderileceÄŸi düşünülürse, gönderilecek kısmın doÄŸrudan veritabanı deÄŸil de bir kuyruk olması daha mantıklı. Bu noktada Logstash, RabbitMQ gibi mesaj kuyruÄŸu sistemleri ile haberleÅŸebiliyor.Altta Apache’nin eriÅŸim loglarını gönderdiÄŸim ayar dosyası var.


    input {

    file {
    type => "apache-access"
    path => "/var/log/apache2/other_vhosts_access.log"
    }

    }

    output {
    # Output events to stdout for debugging. Feel free to remove
    # this output if you don't need it.
    # stdout { }

    # Ship events to the amqp fanout queue named 'rawlogs"
    amqp {
    host => "A.B.C.D"
    exchange_type => "fanout"
    name => "rawlogs"
    }
    }

    A.B.C.D ile yazılan kısım RabbitMQ koşan ve log sunucusu görevi yapacak olan sunucunun IP adresi.

    Logu gönderilecek olan kısımda java komutunun çalıştırılabilir olması gerekir.

    Konsolda aşağıdaki komut ile ayar dosyasının okunup Apache erişim kayıtlarının mesaj kuyruğuna yollanması sağlanabilir.


    sudo java -Dlog4j.debug -Dlog4j.configuration=file:/home/oguz/logstash/log4j.properties -jar logstash-1.0.17-monolithic.jar agent -f logstash.conf


    Log sunucusu görevi görecek olan kısımda RabbiMQ yanında Graylog2 sunucusunun koÅŸması gerekiyor. Graylog2 sunucusunun ve web arayüzünün kurulum ve çalıştırılması wikisinde gayet güzel anlatılıyor. Logstashın’da çalışıp RabbitMQ kuyruÄŸundaki mesajları alıp Graylog2’nin anlayacağı Gelf biçiminde ona göndermesi gerekiyor. Ayar dosyası ÅŸu ÅŸekilde:


    input {
    amqp {
    # ship logs to the 'rawlogs' fanout queue.
    type => "all"
    host => "A.B.C.D"
    exchange_type => "fanout"
    name => "rawlogs"
    }
    }

    filter {

    grok {
    type => "apache-access" # for logs of type 'apache-access'
    pattern => "%{COMBINEDAPACHELOG}"
    }

    date {
    type => "apache-access"
    timestamp => "dd/MMM/yyyy:HH:mm:ss Z"
    }
    }
    {>
    output {
    #stdout { }
    }>
    gelf
    {
    host => "A.B.C.D"
    }

    }

    Logstash burada Grok isimli filtreleme ile gelen mesajları biçimlendirip o ÅŸekilde kaydetmenizi saÄŸlıyor. Graylog2 web arayüzünde de kaydedilen log kayıtlarını anlık olarak görmek mümkün. Arayüz gerçek zamanlı olarak size sonuç gösteriyor. Filtreleme yapıp arama yapmanız rahat. Hangi uçlardan ne mesajı görmeniz gayet kolay. Otomatik olarak uçlardan gelen logları size toplu olarak gösteriyor.  Ä°ÅŸin 5651 kısmı için böylesi bir yaklaşım uygun mudur pek emin deÄŸilim. SorduÄŸum arkadaÅŸlar log kaydının metin olması, belli bir biçimi olması gerektiÄŸini söyledi. Ben bu veri tabanının “dump” edilmiÅŸ halini imzalasam ve saklasam da 5651 için uygun olur diye düşünüyor idim. Böyle deÄŸilse bile Logstash sadece log dosyanızın sonuna eklenen satırları anlık olarak iÅŸlediÄŸinden, hala elimizdeki log dosyalarını syslog-ng ile bir yerlerde saklamak mümkün. Bence bir web arayüzünden kaydı tutulan loglar ile ilgili neler olup bittiÄŸini görmek için güzel bir çözüm.


  4. GSoC, hayat, yaz

    July 13, 2011 by Oğuz Yarımtepe

    GSoC 2011’de ara dönem deÄŸerlendirme sürecine girildi. Bu zamana kadar yapılanları danışmanlar bildirirken, öğrenciler de hem organizasyonu hem de danışmanlar hakkındaki fikirleri belirten anketi dolduruyor.

    Ben bu ana kadar bir “proof of concept” olması için 3 boyutlu bir dünya üzerinde kötü amaçlı yazılımların dağılımlarını görselledim. Bakmak isteyenler için WebGL destekli bir tarayıcı gerektiÄŸini belirteyim. hpfeeds yardımı ile merkezi bir balçanağından (Dionaea) çekilen verilerin coÄŸrafik koordinatlarına göre görsellenmesi prensibine dayanıyor. Bar uzunlukları kötü amaçlı yazılım miktarlarına karşılık geliyor. hpfeeds ile çekilen veride henüz zaman damgası olmadığından zamana göre gruplanmış verilerde henüz anlamlı bir bilgi yok.

    Şimdilerde de mesh oluşturup bu verileri grid üzerindeki dalgalanmalar olarak göstermeye çalışmaktayım.  Meraklısı için detaylı İngilizce bir girdiyi buraya yazmıştım.

    GSoC’un bu ara dönem deÄŸerlendirmesinden önce yatan ilk ödeme ile kendime epeydir istediÄŸim internet tablet ve Kindle aldım. Tablet için Archos 101, Kindle için de Kindle 3 (114$) olanını tercih ettim. Elde 500$ olunca hazır da birileri USA’den gelirken getirebileceÄŸi için bu iki ürünü Amazon’dan sipariÅŸ etmiÅŸtim. 10” tableti genelde tarayıcıda ya da PDF’te bir ÅŸeyler okumak için kullanıyorum. Firefox’un Read It Later eklentisini kullanıyorum. Android tarafındaki uygulaması yardımıyla da, gün içinde okumaya üşendiÄŸim ya da sonraya bıraktıklarımı açıp okuyabiliyorum. Ekran başında oturamayıp, Twitter da neler oluyor veya ExDergi sayılarını okumak için oldukça rahat bir alet, internet tablet.

    Kindle ile de aram iyi sayılır. Kindle’ı olanlardan (Sedat Gündüz ve Necdet Yücel) edindiÄŸim mobi formatında kitaplardan sonra, Instapaper kullanarak okuduklarım daha bir zevkli geliyor. Mesela Murat Eren‘in uzun günlük girdilerini Instapaperdan Kindle cihazıma yollatıp okuyorum.  Calibre kullanarak çevirdiÄŸim PDF formatındaki bir doktora tezi de baÅŸarılı bir ÅŸekilde Kindle’da okunabiliyor.

    5 Eylül’de evleniyorum. Kıbrıstayken planladığımız süreç , önce Çanakkale’ye geliÅŸ, sonrasında evlilik hazırlıkları ile devam etti. Sürecin kendisi hiç bitmeyecek gibi dursa da 5 Eylül’den sonra baÅŸka süreçler içerisinde olacağımı biliyorum.


  5. Yaz kodlaması bu Pazartesi başlıyor

    May 22, 2011 by Oğuz Yarımtepe

    GSoC 2011’de zaman çizgisinde kodlamanın baÅŸlayacağı güne geliyoruz. Pazartesi artık projeyle ilgili takvim çalışmaları ve okumalar yerini kodlamaya bırakacak.

    Honeynet projesinde, geçen haftalarda herkese projeleri için Redmine ve git hesapları verildi. Bizle de süre zarfında, projemizle ilgili detayları danışmanlarımızla konuşarak belirlemeye çalıştık. Ben kendi adıma kafamda neyi nasıl yaparımı araştırdım. Araştırmalarım sonunda kafamdaki çözümü netlleştirdim denebilir. Geçen hafta içerisinde de artık birer zaman çizgisi belirlenmesi istendi. Diğer tüm öğrenciler gibi ben de uyabileceğim bir zaman çizgisi yazdım. Ayrıca tüm kabul edilen öğrencilere honeynet.org üzerinde birer de Drupal hesabı açılıp, haftalık olarak buraya günlük yazılması da istendi. Ben buna mümkün olduğunca uymaya çalışıyorum. Takip etmek isteyenler için benim günlüğün de yer aldığı Honeynet günlük adresi burada.

    Honeynet projesinde bir haberleÅŸme listemiz yanında bir de “Chapter” dedikleri ve ülke bazlı çalışan ekiplerin olduÄŸu listemiz var. Tüm “Chapter” ların listesine bakarken henüz Türkiye için bir çalışma grubu oluÅŸturulmadığını da farkettim.  Türkiye’de Honeynet projesi ile ortak çalışan birileri var mı bilmiyorum ama projeye olan katkım arttıkça Türkiye için bir Chapter oluÅŸturmak faydalı olabilir diye düşnüyorum. En aktif gruplardan birisi Australian ekibi. Çinliler de epey bir yazılım geliÅŸtirmiÅŸ durumda. Åžimdilik fikir aÅŸamasında olan bu niyetim, projeye olan katkım arttıkça ÅŸekillenir diye düşünüyorum.

    Tüm kabul edilmiÅŸ arkadaÅŸlara kolay gelsin diyorum 🙂


  6. Internet yasakları

    May 15, 2011 by Oğuz Yarımtepe

    Bugün Türkiyedeki diğer illerde olduğu gibi, 22 Ağustosta uygulanacağı söylenen yeni Internet erişim kurallarını protesto etmek için Çanakkalede de bir yürüyüş vardı. LKD Bayrakları da yürüyüşte yerini almıştı.

    Öyle kalabalık denecek bir katılım yok idi. Bu akÅŸam bahar ÅŸenlikleri kapsamında konser verecek Gripin, Uykusuz sever gençler, bir iki bilgisayar mühendisliÄŸi öğrencisi ve bilmediÄŸim bazı aktivistler… Kordon boyunda yapılan yürüyüşte kimi görenler garip garip baktı ne diyor bu adamlar ne sansürü dedi, kimi alkışlayarak destek oldu. Siyasi bir eylem deÄŸildi yapılan. 22 AÄŸustosta seçmemiz gerekecek ve aslında yasal bir dayanağı da olmayan ve adeta bir dayatma gibi sunulan adı da paket olan, önceden tanımlanmış filtreli eriÅŸimlerden birini seçmemiz gerektiÄŸini okuyup duyan herkesin noluyoruz yahu bu ne saçma iÅŸmiÅŸ demek için yaptığı bir yürüyüştü. Hala ne olduÄŸunu bilmeyenler varsa buraya ekleyeyim. LKD son olarak tüm üyelerine de gönderdiÄŸi bir basın açıklaması yaparak durumu ortaya koymuÅŸtu:
    00000000.LKD Internetime Dokunma Basin Aciklamasi 15may2011

     

    Eskiden ama çalıştığım konular ile ilgili ama gündemle ilgili sağda solda lafı geçen, bu zaten biliniyordur dediğim konuların gerçekten de bilindiğini sanırdım. Son zamanlarda karşılaştığım durumlar gösteriyor ki, gerçekler öyle değilmiş. Ben de söylemiş olayım, bir kurumun/kişinin herkes adına Internet erişimi ile ilgili karar alıp sonra da bunu seçeceksiniz demesi anti-demokratiktir. Kamu görevlisi olanlar bu tür yaptırımlara pek alışkındır muhtemelen. Ama biz çekiyoruz bari memleketin kalanına yapmayalım ve bu erişim yasaklarını bu işin uzmanları, STKlar ve mümkün olduğunca çok kafa ile oturup karara bağlayalım.


  7. Çanakkale deyip geçme

    April 25, 2011 by Oğuz Yarımtepe

    Eskiden daha sık yazardım. Åžimdilerde artık sadece önemli güncellemeleri yazar oldum. Hazır GSoC2011 baÅŸvuru sonuçları açıklanmışken, ben de yazayım. BaÅŸvurusu kabul edilenlerden birisi de benim. Necdet Hoca dürtmese GSoC’a baÅŸvurmayı planlamıyordum. Acaba ne tür projeler varmış diye baktığımda ilk yaptığım, arama kısmına “visualization” yazmak oldu. Doktora konumla ilgili belki bir proje vardır diye ümit etmiÅŸtim. Honeynet‘in açtığı projeleri görünce de heyecanlanmıştım. Elimi kirteletebileceÄŸim, doktora çalışmalarımda da faydası olacağını düşündüğüm 4 numaralı projeyi hemen farkettim.

    Önce organizasyonun, haberleÅŸmek için duyurduÄŸu eposta listesine projeyle ilgilendiÄŸimi belirten bir eposta attım. Bunu yapmadan önce proje detaylarını okumuÅŸtum. Gereksinim olarak belirttiklerini incelemiÅŸtim.Epostayı attıktan kısa bir süre sonra özelden, proje sorumlusundan bir yanıt aldım. IRCde konuÅŸalım diyordu. Projenin irc kanalına girdim. Proje sorumlusu önceden benim kiÅŸisel sayfama gitmiÅŸ, yaptığım projeleri incelemiÅŸti. Python kullandığımı görmüştü. Python mu kullanmayı tercih edersin diye sorduÄŸunda evet dedim. Benden bu projeyi Python ile Web ortamında nasıl çözerimle ilgili bir yanıt istedi. Ben de araÅŸtırıp döneyim dedim. Biraz çalışıp bir çözümle gittim.”Proposal” olarak yazmadan önce de bir ön deÄŸerlendirmesini aldım.

    Honeynet’in açtığı diÄŸer bir proje, okuyunca hemen her Django tecrübesi olanın kolay bu iÅŸ yapılır dediÄŸi tarzdandı. Ve bu projeye epey bir baÅŸvuru da olmuÅŸtu aslında. Eposta listesinde özellikle Hintli katılımcıların baÅŸvuru talepleri yığılı idi. Olsun deyip proje ile ilgili yazışmaları okudum. Ä°lgilendiÄŸimi göstermek için bir eposta da ben attım. Atarken teknik detaylar sordum. IRCde sorumlusunu yakaladıkça konuÅŸmaya çalıştım. BaÅŸvurumla ilgili benden 2 Python kodlaması ve bir araÅŸtırma sorusu cevabı istediler. Python soruları pek de zorlayacak türden deÄŸildi. Hızlıca yanıtlayıp yollamıştım.

    İlk başvurduğum ve ümitli olduğumdan bu akşam olumlu yanıt geldi.

    GSoC başvuru sürecinde proje sorumluları ile konuşmak,projeyi anlamak, kafanızda bir çözüm oluşturabilmek, olası sorulara hazırlıklı olmak, belli zamanlarda proje geliştiricinizi ircde dürtmek önemli.

    Çanakkale’den bu sene 3 kiÅŸi daha var kabul edilen. Çomak ekibinin insanları hepsi de. Bilgi Ä°ÅŸlemde beraber projeler yapmaya çalıştığımız baÅŸka gençler de var. Beraber iÅŸ yapıyor olmasak bu kadar Çanakkale adını duymazdınız. Gelecek dönemlerde daha çok Çanakkale adı geçer diye düşünüyorum 🙂

     


  8. Kürkçü dükkanına dönüş

    February 28, 2011 by Oğuz Yarımtepe

    Lisans öğrenimimi tamamladığım Çanakkale’ye yerleÅŸmek üzere geri döndüm. Bir zamanlar yarı zamanlı çalıştığım Bilgi Ä°ÅŸlem Dairesi’nde gene Necdet Hoca ve diÄŸer sevdiÄŸim insanlarla, bu sefer tam zamanlı bir ÅŸekilde çalışıyor olacağım. Buradan mezun olurken bir röportaj yapılmıştı benle, hatırlıyorum. Orada üniversitenizde kalıp çalışmayı düşünür müsünüz diye sormuÅŸlardı. O zaman, ÅŸimdi olmasa da ileride dönüp burası için de çalışmak isterim demiÅŸtim. O zaman bunu derken, 5 sene sonra evlenip Çanakkale’ye yerleÅŸme planı yapacağım aklıma gelmezdi. Tekrar Çanakkale’de olup aynı heyecanlarla iÅŸ yapacak olmak beni mutlu ediyor.


  9. Doktora yolları

    August 27, 2010 by Oğuz Yarımtepe

    Geçtiğimiz Çarşamba itibari ile DEU Bilgisayar Mühendisliği doktora programına kaydımı yaptırdım. Yüksek lisanstan mezun olduğumda tez sürecinden sonra doktora felan yapmam arkadaş diyordum. Şimdi hayatımda başka parametreler  de var , var olanların bazıları da değişti. O zamanki bakış açım ile şimdiki fikirlerim arasında farklılıklar var. Artık şimdilerde doktora ile ilgili başarmak istediğim hedefler belirleyebiliyorum.

    Doktoraya başlayacağım için biraz heyecanlıyım. Beraber çalışmayı planladığım hocanın bundan 4-5 sene sonrası için bir tez yapmayı planlıyor olmam ve bilgisayar dünyasında bu süre düşünülecek olursa ortaya koymam gereken çalışmanın ciddiyetini hatırlatması doktorada düzenli çalışmanın gerekliliğini bir kere daha hatırlamamı sağladı. Şu ana kadarki doktoraya alım ve kayıt süreci bence memnunluk vericiydi. Dokuz Eylül bu konuda gayet sistematik çalışıyor demeliyim. Çalışmak istediğiniz bir konu ve hoca bulmak işin kabul kısmını büyük ölçüde çözüyor. Bir takım sınav değerlerinin üzerinde notlarınızın olması, sınav ve mülakatta asgari başarı sağlamanız işinizi garantiliyor. Sonrası düzenli derse gitmek, hocayla çalışmak ve bir takım hedefleri gerçeklemeye çalışarak geçecek gibi.


  10. Yakın DoÄŸu’da Seminer Rüzgarları

    March 16, 2010 by Oğuz Yarımtepe

    Geçen haftadan beri Yakın DoÄŸu Ãœniversitesi’nde Linux ve Özgür Yazılım seminerleri düzenliyoruz. Ä°lk seminerimiz Linux Nedir? idi. Uzun zamandan beri dinlediÄŸin en eÄŸlenceli Linux Nedir’lerden birisi idi. 3.30 saat sürmesine raÄŸmen konuÅŸmacı Ali Erdinç KöroÄŸlu’nun eÄŸlenceli anlatımı ile zaman su gibi aktı denebilir.

    Yakın DoÄŸu’ya ilk geldiÄŸim zamanlarda ben de bir Linux Nedir semineri vermiÅŸtim. O zamanki katılımcı durumu iÅŸte aÅŸağıdaki gibi idi.

    Aslında çoğunluğunu öğretmenlerin oluşturması gereken katılımcı kitlesini, öğrenciler oluşturuyor idi. 1.30 saatlik bir anlatım ile katılımcılara Linux Nedir anlatmıştım. Seminer süresince hiç soru gelmemişti. Seminerden sonra yanıma gelip soru soranlar da olunca, epey mutlu olmuştum.

    Şimdiki durumda katılımcı sayısı azımsanmayacak kadar olması yanında, daha ilgili bir kalabalığın katıldığını düşünüyorum.

    Ali Erdinc’in de epey bir eÄŸlenceli anlatımı olduÄŸunu, dinleyicinin dikkatini çekmek için onları arada dürttüğünü de belirtmek lazım.

    Bu seminerler dizisi Mayıs ayına kadar devam edecek. Meraklısı için üniversite duyuru sayfası, Facebook ve Twitter‘dan takip edebileceklerini söyleyelim. Hatta Kıbrıs’ta olanlar için üniversitede her Cuma akÅŸamları ve Cumartesi günleri sinema gösterimleri yaptığımızı da belirtelim. Biz izlerken eÄŸleniyoruz. Bekleriz.

    LefkoÅŸa’ya bahar geldi denebilir. OÄŸuz Yarımtepe Kıbrıs’tan bildirdi.